Vizyon!

Bir önceki post ile sanki ortalığı kızıştırmış gibi oldum sanırım ama maksadım o değildi kesinlikle. Ancak yeri geldiğinde eleştiri yapmak zorundayım. Bu yüzden uzun bir yazı olacak, okuyacakları da biraz yoracak. Şimdiden kusura bakmayın.

Zira ben bir planlama olduğunu düşünmüyorum.

Şuana kadar transfer edilen veya ismi geçen birçok oyuncu Transfermarkt sitesine göre bu yaz “sözleşmesi biten oyuncular” şeklinde aratıldığında en üstte çıkan oyuncular olduğunu görebilirsiniz. Demek ki bir plan programa göre değil de basit bir internet sitesine göre transfer yapılıyormuş izlenimi veriyor bu durum. Sanırım forvet olarak sözleşmesi biten Memphis Depay’da düşünülüyordur.

İsimlerin kalitesine bir sözüm yok ancak yıldızlar topluluğu olayı Beşiktaş’a yarayan bir durum değil. Bu Beşiktaş kültüründe asla yeri olmayan bir uygulamaydı, iki kez denendi. Bir kere Demirören denedi, bir kere de Orman. Sonuç olarak ikisi de ligi 4.sırada bitirdi. 

Komutandan kastım şudur: Takımın bir beyni vardır, bir de yöneteni. Mario– Sosa örneğini de açalım böylece… Mario takımı kendisine çeken, ileride ve kendisine oynanması için takımı öne atan yönetici, takımı öne götüren beyin de Sosa idi. Bunların etrafında da Tosic, Beck, Atiba, Veli, Olcay, Töre hatta o zamana göre Cenk gibi direk göğüs göğüse savaşanlar vardı. Şuan kadroya baktığımda bu şekilde göğüs göğüse çarpışacak tek adam var, istenmeyen adam Necip!

Maalesef bu konuda hiç müsterih değilim. Savaş vereceksek eğer, ki barizbir şekilde TFF-MHK-Sarışın kardeşlere karşı üç cephede vereceğimiz ortada, ilk komutanları orduya dahil ederek değil, önce savaşacak askerleri belirleyerek hazırlık yapmamız lazımdı. Bunun içinde Ocak 2024’ten bu yana çok çok uzun bir süre vardıancak verimli değerlendirilmedi! Bu askerlerin savaşa adaptasyonuda var. Nitekim 2012-2013 sezonunda Feda ile önce asker aldık, eğittik, hazırladık, en son 2015-2016’da komutan verdik savaştırdık. İki yıl zaferlerle ayrıldık. 

Yapılanma bu şekilde uzun vadede olur, tek senelik planlama ile değil! Ortaya konmuş bir vizyon göremiyorum ben.

……

Yaş konusuna gelirsek… 

Atiba’nın “Yaş bir sayıdan ibarettir.” lafı her daim söyleniyor. Pepe örneği gösteriliyor lakin bu tip adamlar binde bir çıkar. Futbolda böyle adamları saymaya kalksanız iki elin parmaklarını geçer mi? Geçmiyor. O yüzden bu örnek doğru bir örnek değil. Valencia’nın efsane kalecisinin de sözü aklınıza gelmeli öyleyse. Ne demişti Santiago Canizares “Futbolu sen bırakmazsın,futbol seni bırakır.” Ki Atiba’da Nisan 2023’te bir demecinde “Artık koşmak istediğim yere koşamadığımı, topu atmakistediğim yere ulaştıramadığımı fark ettim. Bu yüzden futbolun beni bırakmaya zorladığını düşünüyorum.” dedi. Nitekim Haziran 2023’de veda etti. Tony Kross’ta bu sezon buna yakın bir demeç vermişti. O da bıraktı. 

Diğer yandan takıma kattığımız ya da katacağımız isimlerin ayrıldıkları takımlar yerlerini nasıl dolduruyor diye bakıyoruz, Dortmund Hummels’in yerini 24’lük Schlotterbeck isimli stopere bırakıyor, Atletico Pualista yerine 24’lük oyuncu alıyor, Benfica Di Maria yerine Di Maria’nın ülkesinden 24 yaşındaki Rollheiser’ı alıyor, hatta sen Di Maria’ya 10 milyon senelik verirken Benfica bu paraya Rollheiser’ı kadrosuna katarken harcıyor. Yaşlı takım koşmaz arkadaşlar, istese de koşamaz. Bu saydığım isimler maç içerisinde 8 Km fazlasını yapamaz. Dortmund’un kompakt oyunu, A. Madrid’in kale önüne otobüs çeken oyunu sizi yanıltmasın. Di Maria’da önde rahat oynuyorsa arkasında Bah ve Aursnes gibi iki dinamo oyuncu olmasından. Tüm Avrupa kulüpleri dinamik, atletik ve enerjik takımlar kurarken sen tersine gidiyor, yaşlı bir takım kuruyorsun. Bu nasıl bir planlama ve vizyon diye sormadan edemiyor insan!

……

Ben para konusuna o yazıda değinmemiştim ancak arkadaşlar değinmiş gönderide. E bizde değinelim öyleyse.

Silvave Paulista üçer senelik, Hummels ve Di Maria’da duyduğumkadarıyla 1+1 senelik yani iki senelik geliyorlar. Toplamda bu dörtoyuncunun sezonluk maliyeti 25 Milyon Avro’yu buluyor. Ligdeşampiyon olsan Silva’nın maaşını karşılamıyor. Zira ligikazanan 5 milyon Avro gibi bir para alıyor. Bu sene ittire ittirebir yere getirdikleri Galatasaray’ın tüm kulvarlarda, sponsorundan yayın gelirine kadar her şeyiyle toplam kazancı 38Milyon Avro! 

Bu kadar savruk bir harcama şekli bana doğru gelmiyor arkadaşlar. 4 oyuncuya senelik 25 bağladın geri kalanına ne vereceksin? Kaldı ki gösterilmeden / el altından devlet tarafından desteklenen takım bile 38 Milyon Avro kazanabilmiş, sen maaşları nereden ödeyeceksin? Daha oyuncu da transfer edeceksin üstelik. Böyle bol keseden dağıtırsan, gelende bol bol isteyecektir doğal olarak. E eldekileri de elinden hala çıkartamadın. Nasıl olacak bu işler?

Öte yandan; Mayıs 2025’te Seçimli Olağan Genel Kurul var. Seçim öncesi şu görüntüde devam edilirse 60-65 Milyon Avro maaş skalasına çekilmiş, imza paralarıyla yaklaşık 100 Milyon Avro para alan bir oyuncu grubu oluşturup, sezon içinde olası bir başarısızlığında mevcut yönetimin seçilememe durumunun da doğacağını düşünürsek eğer yeni gelecek yönetimin kucağına bırakmak reva mı bu kadar yüksek maaliyeti? Ya da kendilerine bağımlı hale mi getirmek istiyor birileri? Kafamda deli sorular!

……

@Mehmetcan’ı bir konuda eleştiriyorum. Kişisel servetler kefil olunmadıkça hiçbir şekilde Beşiktaş’ı ve transferlerini enterese etmez güzel kardeşim. Sözleşmeye açıkça yazsınlar, başarısızlık durumunda ve olası bir sorunda tüm yükümlülük altına atsınlar imzayı, versinler kefaleti, canım başım üstünedir. Ancak bunu yapmadılar / yapmayacaklar. Rafa Silva’nın imza parası olan 10 Milyon Avro’yu cebinden hem UEFA hem de SPK kriterleri gereği ödeyemez yöneticiler. Zira Beşiktaş Futbol A.Ş. halka açık olan bir şirkettir. Şirketle ticari ilişkin ne? Bağış mı, sermaye arttırımı mı yoksa sponsorluk mu? Durduk yere bir de bunun cezasını almayalım. O işin açıklaması da maalesef sana kalıyorbu durumda @Mehmetcan.

Daha da uzatacaktım ama saat geç oldu. Sonrası sonraya artık…