Eyvallah abi.. İnan zaten ortalıkta yeterince Şenol Güneş tetikçisi, trolü, maskarası var (twitter tayfadan bahsediyorum). Adamlar hazırda bekliyorlar diyeceğim ama beklemiyorlar bile, bu hoca alındığından beri hiç durmadan sallıyorlar, her gün yeni tag açıyorlar. Bu kadarını ben doğal karşılamıyorum artık. Bu bildiğin düzenli, organize bir iş, paralı askerlik gibi bir şey.
Bu kadar iç düşman varken, en azından bizim buradaki sağ duyulu gerçek taraftarların daha fazla sahip çıkması gerekiyor takıma. Yahu bu takım bizim takımımız. İyisiyle, kötüsüyle. Bu çocuklar bizim çocuklarımız. Bizim için ter dökmek istiyorlar. Başlarında da başarılı olmak isteyen bir teknik direktörleri var. Beceremezse zaten olacaklar belli. Ama biz daha denemeden, hiç şans vermeden ortalığı velveleye veriyor, suyu bulandırmak isteyenlerin eline malzemeyi hazırlıyoruz.
Ne diyeyim, Allah sonumuzu hayretsin. Lobicilere de fırsat vermesin!
3
Umut vaat etmeyen oyun konusunda zaten hemfikiriz Mehmetcan. Soruna cevabım: elbette son hazırlık maçlarındaki futboldan (Wolves ilk 20 dk hariç) zevk almadım. Hepimizin üzüntüsü ve korkusu da bu zaten: “Acaba hep böyle mi olacak?”
Ama soru da bu işte! Bu adam sadece bunu mu oynatacak bu takıma? Israr ve inat mı edecek yoksa başka şeyler deneyecek mi? Lig başlayınca farklı neler göreceğiz? Becerecek mi, beceremeyecek mi? Beceremezse ne olacağını zaten biliyoruz öyle değil mi? Büyük ihtimalle kovulacak.
Peki ya inat etmezse? Ya uyum sağlarsa? Ya BAŞARILI OLURSA?..
Elimizde herhangi bir kanıt var mı kesin başarılı olacağına dair? Yok. Ya başarısız olacağına dair? Yok, değil mi? Sonuçta sadece HAZIRLIK maçlarındaki donelerle konuşuyoruz. Birkaç maçta gördüklerimizle değerlendiriyoruz (ve haklı olarak korkuyoruz, tamam.)
Gel çözüm tarafından konuşalım istersen, olur mu?
Diyelim şimdi yetki sende. Yarın sabah başkansın. Elinde alışsın diye geçen sezon sonu beklenmeden, 8 maç kala getirilmiş bir hoca var. Bütün transferler onun oyun planına göre yapılmış. Ve lig başlamamış. Ne yaparsın?
Hazırlık maçlarına göre “ben senin yapamayacağına ikna oldum, senden vazgeçiyorum” deyip gönderir misin? Yoksa oturur konuşur, merakını ve kaygılarını dile getirir ve adamın verdiği cevapları ve planlarını mı dinlersin? Ne yaparsın?
Peki sence mevcut yönetim, başkan, sportif direktör vs bu kadar adam tamamen akıl tutulmasına uğramış, hiçbiri bu durumu sorgulamamışlar mıdır? Umurlarında mı değil yoksa, “amaan bırakalım ne yaparsa yapsın, en kötü ihtimalle başarısız olur biz de bir daha seçilmeyiz” falan gibi bir kafadalar mıdır? İhanet içindeler mi? Beşiktaş’lı gözüküp içimize sızmış fener ajanları olabilirler mi yoksa?
Kusura bakma uzattım. Ne demek istediğim anladın. Elbette bunlar konuşulmuştur, hem de defalarca. Hala da konuşuluyordur. Başkan (çok da hayranı değilim kendisinin ama) sadece sabahtan akşama çay içmeye gitmiyordur kulübe. İlla ki vardır bir planları.
Biz ÇÖZÜM tarafında ne yapalım? Ne yapmalıyız sence?
1) Kovalım? Hemen yenş hoca arayışına geçelim? Her şeyi silbaştan yapalım adamı bir tane bile lig maçında denemeden? Bunca transfere rağmen?
2) Biz seni TD olarak getirdik ama senin sistem Beşiktaş’ta tutmaz, bak taraftar da memnun değil, gel sen bu sistemi bırak, takımı öyle oynatma böyle oynat diyelim?
3) Gerekirse bu seneyi, sadece bir seneyi gözden çıkaralım (her sene şampiyon olmuyoruz). Ama inandığımız, başlarken büyük sancılar çekeceğimizi bile bile, yönetim olarak kendimizi riske attığımızı bile bile bizi geleceğe taşıyıp çok daha başarılı olabileceğimiz bir sürece götüreceğine inandığımız köklü bir değişime sabredelim? Seneye daha da çok koşan -evet koşan- (birkaç gün önce paylaştığım Türk Futbolu Neden Gelişmiyor adlı videoyu izlemediysen müthiş tavsiye ederim), yeni sisteme daha da uygun yeni transferlerle iyice güçlenen, alışılagelmemiş bir futbol oynayan, bunu giderek daha iyi başaran, bu sayede de giderek ligi domine edebilecek bir takım haline gelme şansımızı değerlendirelim?
Senin nezdinde şikayetçi olan tüm arkadaşlaradır bu sorum. Tamam, şikayet ediyoruz, sızlanıyoruz söyleniyoruz, biz taraftarız. Ama.. En aklıselim bir yol olarak, şu anda, yapılmasını istediğiniz çözüm nedir? Ne olmalıdır?
5
Eyvallah kardeşim ?
Kim olacak “içerideki” bir fenerlidir kardeşim. Son cümleni okuyup basmıştır eksiye. Ben artımı koyayım da bi bulunsun orada..
1
🙂 “keny meny ne amq” kısmını okuyunca şöyle sesli bi kahkahayla patladım kardeşim 😀 Allah iyiliğini versin.
Valla yalan yok artık ben de kaygılanmaya başladım iyiden iyiye ki sabredilmesini en çok savunanlardan biriyim burada. Bir oyun planı olur, sahada onu görürsün, oyuncular uğraşır didinir, beceremez alışmadığı için falan ama görürsün oyun planını.. Beni en çok kaygılandıran ve üzen şey hiçbir oyun planı görememek şu anda 🙁
3
Keyifli ve ayrıntılı videoda 3 bölüm var:
1. Tanı 2 Teşhis 3. Tedavi
Üşengeçler ya da vakti olmayanlar için özellikle 6:18 ile 15:57 arasını izlemelerini tavsiye edebilirim.
1
Amerikalıların bile epey bir çoğunluğu inanmıyor (doğrusu pek umurlarında da değil). USA’nın da işine gelen bu zaten. “Oldu bitti, geçmişi karıştırma..”
Ben eksilemedim bilakis artılafım kardeşim. Hatta artırıyorum, aya falan gidilmedi diyorum. Gelsin bakalım linçler.
2
Edu canım kardeşim, noldu sen bu kadar da karamsar değildin ya? Sürekli bir şikayet sürekli bir negatif ruh hali görüyorum sende. Azıcık rahatla artık kankam benim. Biliyorum Beşiktaş’ı çok seviyorsun, iyiliğini istiyorsun ama birazcık da pozitif ve sabırlı, sağ duyulu olmaya çalış. Bence sana da bize de çok iyi gelecek bu.
1
1) Başından sonuna kadar mutlulukla pişmiş kelle gibi sırıtarak seyrettim.. 2) Burada paylaştıktan sonra tekrar seylettim baktım gene sırıtıyorum.. 🙂 Ne güzel şey Beşiktaşlılık.. 3) Kesinlikle bir “penalty-shoot-out winner”ı Ersin Destanoğlu!.. Hiç kaybetmiyor maşallah..
1
Viewing 10 comments - 61 through 70 (of 117 total)
Eyvallah abi.. İnan zaten ortalıkta yeterince Şenol Güneş tetikçisi, trolü, maskarası var (twitter tayfadan bahsediyorum). Adamlar hazırda bekliyorlar diyeceğim ama beklemiyorlar bile, bu hoca alındığından beri hiç durmadan sallıyorlar, her gün yeni tag açıyorlar. Bu kadarını ben doğal karşılamıyorum artık. Bu bildiğin düzenli, organize bir iş, paralı askerlik gibi bir şey.
Bu kadar iç düşman varken, en azından bizim buradaki sağ duyulu gerçek taraftarların daha fazla sahip çıkması gerekiyor takıma. Yahu bu takım bizim takımımız. İyisiyle, kötüsüyle. Bu çocuklar bizim çocuklarımız. Bizim için ter dökmek istiyorlar. Başlarında da başarılı olmak isteyen bir teknik direktörleri var. Beceremezse zaten olacaklar belli. Ama biz daha denemeden, hiç şans vermeden ortalığı velveleye veriyor, suyu bulandırmak isteyenlerin eline malzemeyi hazırlıyoruz.
Ne diyeyim, Allah sonumuzu hayretsin. Lobicilere de fırsat vermesin!
Umut vaat etmeyen oyun konusunda zaten hemfikiriz Mehmetcan. Soruna cevabım: elbette son hazırlık maçlarındaki futboldan (Wolves ilk 20 dk hariç) zevk almadım. Hepimizin üzüntüsü ve korkusu da bu zaten: “Acaba hep böyle mi olacak?”
Ama soru da bu işte! Bu adam sadece bunu mu oynatacak bu takıma? Israr ve inat mı edecek yoksa başka şeyler deneyecek mi? Lig başlayınca farklı neler göreceğiz? Becerecek mi, beceremeyecek mi? Beceremezse ne olacağını zaten biliyoruz öyle değil mi? Büyük ihtimalle kovulacak.
Peki ya inat etmezse? Ya uyum sağlarsa? Ya BAŞARILI OLURSA?..
Elimizde herhangi bir kanıt var mı kesin başarılı olacağına dair? Yok. Ya başarısız olacağına dair? Yok, değil mi? Sonuçta sadece HAZIRLIK maçlarındaki donelerle konuşuyoruz. Birkaç maçta gördüklerimizle değerlendiriyoruz (ve haklı olarak korkuyoruz, tamam.)
Gel çözüm tarafından konuşalım istersen, olur mu?
Diyelim şimdi yetki sende. Yarın sabah başkansın. Elinde alışsın diye geçen sezon sonu beklenmeden, 8 maç kala getirilmiş bir hoca var. Bütün transferler onun oyun planına göre yapılmış. Ve lig başlamamış. Ne yaparsın?
Hazırlık maçlarına göre “ben senin yapamayacağına ikna oldum, senden vazgeçiyorum” deyip gönderir misin? Yoksa oturur konuşur, merakını ve kaygılarını dile getirir ve adamın verdiği cevapları ve planlarını mı dinlersin? Ne yaparsın?
Peki sence mevcut yönetim, başkan, sportif direktör vs bu kadar adam tamamen akıl tutulmasına uğramış, hiçbiri bu durumu sorgulamamışlar mıdır? Umurlarında mı değil yoksa, “amaan bırakalım ne yaparsa yapsın, en kötü ihtimalle başarısız olur biz de bir daha seçilmeyiz” falan gibi bir kafadalar mıdır? İhanet içindeler mi? Beşiktaş’lı gözüküp içimize sızmış fener ajanları olabilirler mi yoksa?
Kusura bakma uzattım. Ne demek istediğim anladın. Elbette bunlar konuşulmuştur, hem de defalarca. Hala da konuşuluyordur. Başkan (çok da hayranı değilim kendisinin ama) sadece sabahtan akşama çay içmeye gitmiyordur kulübe. İlla ki vardır bir planları.
Biz ÇÖZÜM tarafında ne yapalım? Ne yapmalıyız sence?
1) Kovalım? Hemen yenş hoca arayışına geçelim? Her şeyi silbaştan yapalım adamı bir tane bile lig maçında denemeden? Bunca transfere rağmen?
2) Biz seni TD olarak getirdik ama senin sistem Beşiktaş’ta tutmaz, bak taraftar da memnun değil, gel sen bu sistemi bırak, takımı öyle oynatma böyle oynat diyelim?
3) Gerekirse bu seneyi, sadece bir seneyi gözden çıkaralım (her sene şampiyon olmuyoruz). Ama inandığımız, başlarken büyük sancılar çekeceğimizi bile bile, yönetim olarak kendimizi riske attığımızı bile bile bizi geleceğe taşıyıp çok daha başarılı olabileceğimiz bir sürece götüreceğine inandığımız köklü bir değişime sabredelim? Seneye daha da çok koşan -evet koşan- (birkaç gün önce paylaştığım Türk Futbolu Neden Gelişmiyor adlı videoyu izlemediysen müthiş tavsiye ederim), yeni sisteme daha da uygun yeni transferlerle iyice güçlenen, alışılagelmemiş bir futbol oynayan, bunu giderek daha iyi başaran, bu sayede de giderek ligi domine edebilecek bir takım haline gelme şansımızı değerlendirelim?
Senin nezdinde şikayetçi olan tüm arkadaşlaradır bu sorum. Tamam, şikayet ediyoruz, sızlanıyoruz söyleniyoruz, biz taraftarız. Ama.. En aklıselim bir yol olarak, şu anda, yapılmasını istediğiniz çözüm nedir? Ne olmalıdır?
Eyvallah kardeşim ?
Kim olacak “içerideki” bir fenerlidir kardeşim. Son cümleni okuyup basmıştır eksiye. Ben artımı koyayım da bi bulunsun orada..
🙂 “keny meny ne amq” kısmını okuyunca şöyle sesli bi kahkahayla patladım kardeşim 😀 Allah iyiliğini versin.
Valla yalan yok artık ben de kaygılanmaya başladım iyiden iyiye ki sabredilmesini en çok savunanlardan biriyim burada. Bir oyun planı olur, sahada onu görürsün, oyuncular uğraşır didinir, beceremez alışmadığı için falan ama görürsün oyun planını.. Beni en çok kaygılandıran ve üzen şey hiçbir oyun planı görememek şu anda 🙁
Keyifli ve ayrıntılı videoda 3 bölüm var:
1. Tanı
2 Teşhis
3. Tedavi
Üşengeçler ya da vakti olmayanlar için özellikle 6:18 ile 15:57 arasını izlemelerini tavsiye edebilirim.
Amerikalıların bile epey bir çoğunluğu inanmıyor (doğrusu pek umurlarında da değil). USA’nın da işine gelen bu zaten. “Oldu bitti, geçmişi karıştırma..”
Ben eksilemedim bilakis artılafım kardeşim. Hatta artırıyorum, aya falan gidilmedi diyorum. Gelsin bakalım linçler.
Edu canım kardeşim, noldu sen bu kadar da karamsar değildin ya? Sürekli bir şikayet sürekli bir negatif ruh hali görüyorum sende. Azıcık rahatla artık kankam benim. Biliyorum Beşiktaş’ı çok seviyorsun, iyiliğini istiyorsun ama birazcık da pozitif ve sabırlı, sağ duyulu olmaya çalış. Bence sana da bize de çok iyi gelecek bu.
1) Başından sonuna kadar mutlulukla pişmiş kelle gibi sırıtarak seyrettim..
2) Burada paylaştıktan sonra tekrar seylettim baktım gene sırıtıyorum.. 🙂 Ne güzel şey Beşiktaşlılık..
3) Kesinlikle bir “penalty-shoot-out winner”ı Ersin Destanoğlu!.. Hiç kaybetmiyor maşallah..