Serdar Basit bir kaç soru soracağım.
Ligde Beşiktaş haricindeki bütün takımları göz önünde bulundurun. Galatasaray’ın ve Trabzonspor’un başkanları haricinde herhangi bir yöneticisini gören oldu mu? Fenerbahçe’de Ali Koç’un dışında elinde tabletle dolaşan sarışın babayiğitten başka bir yönetici tanıdınız mı?
Peki bizde başkandan daha fazla göz önünde olan adamların bulunması normal mi? Adnan Dalgakıran, Erdal Torunoğulları, Mesut Urgancılar, Emre Kocadağ, Ceyhun Kazancı gibi adamlar neden bu kadar gündem oluyor kardeşim? Gündeme gelmek bir yana, bu isimler neden genel olarak bir çözümün değil de bir sorunun kaynağı olarak karşımıza çıkıyor?
Bir yönetici çıkıp ”Bruno’yla anlaştık, İstanbul’a geliyor” şeklinde bir beyanat veriyor ve bahsi geçen hoca 4 saat sonra Beşiktaş defteri kapandı diyor. Yahu getiremediğimiz hoca Favre falan değil.. 100 bin Euro maaşla çalışan Estoril teknik direktörü. Bir isim ortaya atıyorsunuz, tam 10 gün bu isim gündemde yerini koruyor, 10 günün sonunda Beşiktaş yöneticisi bu iş tamam dedikten hemen sonra o iş yatıyor. Ve getiremediğimiz isim Estoril Antrenörü Bruno. Tam anlamıyla fiyaskodur bu..
Artık yüksek sesle bazı sorular sormak gerekiyor.
1. Geçen yıl devre arasında Hulk’u istemeyenler kimlerdi?
2. Sergen Yalçın’ın Vida ve Atiba hakkındaki olumsuz raporunu bu futbolculara fısıldayan kimler?
3. Bu kulübün basın sözcüsü haricindeki yöneticileri neden bu kadar gündemde?
4. Adnan Dalgakıran’ın kim olduğunu biliyor musunuz?
5. Şu hoca gelirse istifa ederiz diyen yöneticiler kimler?
6. Beşiktaş’ın kadrosunu ve taktik çalışmalarını Zeki Uzundurukan gibi bir ucubeye ileten kimler?
7. Kendi yönetimini dizginleyemeyen bir başkandan Türk futbolunda yöneticiler-siyaset-kurullar-medya ve hakemlerin ortaklığıyla peyda olmuş bu çete zihniyetine ses çıkarmasını bekleyerek fazla iyimser mi davranıyoruz?
Dip Not: Bütün bu Farke ve Bruno gibi teknik adamları ortaya sürmenin gerekçesi Şenol Güneş’in gelişine zemin hazırlamaksa ve bu süreç Şenol Güneş’in gelmesiyle tamamlanırsa bir kaç şey daha yazarız..
2. Dip Not: Az evvel Trabzon- Hatay maçında Hatay lehine verilmeyen penaltıları ve Trabzonlu savunma oyuncusuna çıkmayan kırmızı kartı dehşetle izledim. Biz bitmişiz kardeşim…
Hepsine imza atarım, ekleme de yapayım, sadece Vida ve Atiba için değil o rapor. Gökhan Töre, Oğuzhan, Montero, Nsakala ve Larin. Bu isimlerde o rapordaydı. Direk bu raporu basına servis eden, Zeki denen şahsa takım içi herşeyi boş boğazlılık yapıp anlatan isim hep aynı kişi. Önceden Şenol hoca zamanında Grasroots C lisansım olmasına rağmen, bu belgeleri istemelerine rağmen beni taktik idmanına almıyorlardı. O da sadece izleyip kendimde eksik olan şeyleri görmem için olduğu halde. Kulüpte çok şeyin değişmesi gerek. Hemde baya baya. Atamızın deyimiyle gerekirse bazı kelleler gidecek. Yoksa bu işin suyu çıktı