Sabah muhtemelen iğrenç bir futbol ortamına tanık olacağız gene. Sabah diyorum dikkat edin. Gündüz maçı değil ha sabah maçı.Sanki bana Londra derbisi; kar-kış-kıyamet…
Leş gibi bir stat, karaktersiz topçu dolu bi rakip, önyargılı art niyetli hakemcikler… Sezonu kapattı mı, yarışıyor mu belli olmayan bizimkiler.
Ulan madem bitti, bari yeni sezona hazırlanıyoruz diyebileceğimiz planlamalar da hak getire:) hani bazen bi heyecanlanıyoruz ya; Serdar, Emirhan, Can vs oynuyor diye. Ama yok, gene Kenan’ın falan oynayacağı konuşuluyor.
Meğer öyle olmuyormuş, hazırlanmak için oturmalılarmış galiba; büyüklerimizden iyi bilecek değiliz ya:) otursunlar bakalım! Abileri oynayınca zaten yenilmez armadaya dönüşüyoruz, önümüze geleni s.kip atıyoruz ya! Yarın da öyle olur zaar; Kenan’ın müthiş kavalıyla dürterek attığı golle 3 puani alırız büyük ihtimalle…
Sonra ne mi olur? Bizim maçtan sonra Züvas fenere çakar dondura dondura:)) gs de can havliyle Trabzon’a patlar; lig bi kaynar fokurdar. Altlar üstler şöyle bi harmanlanıp sıkıştırılıp dinlenmeye alınır. Aradan sonra önümüzde oynanmamış 15 maç ve 13 puanlık bi fark olur; buyur sana süper lig! Ee bu ortamda genç topçu baskıya dayanamaz ki! Neyse, seneye kazanırız artık onları; otursunlar biraz:))
Sosyal mecralarda şu konuşuluyor genelde: genc oyuncu kazanma sevdası sadece romantik bir düşünce, topçunun genci yaşlısı olmaz, e burası büyük takım- oyuncu kazanma yeri değil vesaire vesaire… mac kaybedince bunların hepsini atın, gerekirse paf takım çıksın… kazanıp yukarıya yaklaştıkça tecrübeli abiler bizi şampiyon yapar, burası Anadolu kulübü değil… Ne diyelim; vardır büyüklerimizin bir bildiği:))
Kenanımın vurduğu gol olsun!
Pantolonu indirdim bekliyorum!
***edit: yukarıdaki görsel korner kazandığımızda delinin pozisyonu… penaltı falan alırsak da var ama paylaşamıyoruz burada…???
Şu pantolon meselesi bizim Ziya’nın üstüne yapışıp kalacak yoldaş, belli oldu..
Dur bari, dağıtayım ortadaki negatif havayı..
Bir İskoç, uzun zzmandır görmediği arkadaşını eve, oturmaya davet etmiş..
Davet gecesi oturmuş konuşurlarken ev sahibi misafirine dönerek, “Senin için bir sakıncası yoksa ışıkları kapatayım..” demiş..
“Nasıl olsa sen beni tanıyorsun, ben de seni..
Masraf olmasın bari..”
Misafir/arkadaş onay vermiş,
Işıklar kapatılmış..
Laf lafı açtıktan, iki eski arkadaş uzuun uzun konuştuktan sonra gitme vakti geldiğinde ev sahibi ışıkları yakmaya davranınca misafir telaşla,
“Aman hocam, n’oolur, dur bir dakika” demiş.. Hemen yakma..”
Ev sshibi şaşkın
“Hayırdır?..” ddmiş, “Ne oldu?..”
Misafir yanıtlamış:
“Kardeşim, sen ışıkları söndürdüğünde
” Nasıl olsa ortalık karanlık, gören yok eden yok..” diye ben de pantolonumu inip kenara koymuştum, ağı eskimesin diye..
İzin ver giyineyim..
Sonra açarsın ışıkları..”
…..
…..
…..
….. demiş..
?????
…
…
…
(neyse ki konunun bizimle bir alakası yok yoldaş..
ama olsun, sen yine de az bekle, öyle hemen yakma ışıkları..)
?????
Ohoo açtım bile ???
(Ufaktan bi edit bile yaptım, malzemeyi verdi deli; bildiğim forum daha da susmaz bu konuda???)
Bu mevzu benim Shorlot gelirse soyunurum mevzusuna döndü:) Ama yalan yok gelirse yine soyunurum öyle ışığı kapatmaya gerek yok ?