Ayın 27’sinden bu yana evimin ve iş yerimin bulunduğu mahalde telefonlar çalışmıyor, internet kesik..
Her gün üç beş defa aramama, arıza kaydı vermeme rağmen hiçbir sonuç yok..
İlk başvurumda “48 saat içinde..” diye bir mesaj gelmişti.. 48 geçti, araya Bayram ve hafta sonu tatili girdi, nihayetinde bu sabah ulaşabildiğim kanlı-canlı, etten-kemikten bir hanımefendinin yardımıyla sonuç(!) alabildim: 5 Kasımda, inşallah.. (!!!)
Bu süre boyunca biraz internetsizlik, biraz iş yoğunluğu, biraz saygıdeğer hatunumun bakıma ve ilgiye olan ihtiyacı, biraz mevsim değişimi, biraz gönül yorgunluğu, biraz Beşiktaş’ın hali gibi nedenlerle Foruma giremedim..
Şimdi, hazır uykum kaçmışken kısa kısa -ama her zaman olduğu gibi uzun uzun- notlarımı aktarayım..
*** Bu haberi vermek elbette kendisine düşerdi.. Hadsizlik yapmak istemem.. Ancak içinizin bir nebze olsun ferahlaması için söylemiş olayım: Daha farklı bir gelişme olmamışsa şayet, Serdar Hoca’mızın sevgili babasının durumu -bilebildiğim kadarıyla- iyi..
*** Yine haddimi aşmış olacağımı, biliyor ve kendisinden saygıyla sevgiyle boynuna sarılarak özür diliyorum ama, söylemezsem suçlu hissederim kendimi: Ali Berber’in yardımımıza, desteğimize, iki çift tatlı sözümüze ve belki daha da fazlasına ihtiyacı var.. Bilmiş olun.. Sadece bu kadarını söyleyebilirim.. Gerisi dostları olarak sizlere/bizlere kalmış bir şeydir, beni aşar..
*** @bodo, kardeşim, direneceksin.. “Ben ne yapıyorum be abi?.. İyi misin sen?..” diyeceksin çok haklı olarak, biliyorum.. Direndiğine hepimiz şahidiz, görüyoruz, eyvallah.. Ama yetmez kardeşim.. Daha da direneceksin arkadaş.. O can sana, seni Yaratan’ın emanetidir, biliyorsun.. Emanete iyi bakacaksın.. Koruyacaksın.. Daha da mücadele edeceksin.. En iyi bildiğin şeyi yapacaksın, yani dövüşeceksin ulan!.. Delirtme adamı.. Unutma doktorlar, ilaçlar, hastaneler vesiledir.. Gözlerini yumup yüreğini açtığın anda Yaratan’ınla başbaşa kalındığını biliyorsun.. Allah mutlak iyiliktir.. Yarattığı kulunu, yani seni, senden çok sever, korur, esirger, üzerine titrer, kol kanat gerer.. O’nun yardımını hayatın boyunca hep duydun, gördün, yaşadın, şahit oldun.. Şimdi de yanında olacak, elini bırakmayacak senin sakın unutma.. Seni Yaratan O Yüce Varlığı hayal kırıklığına uğratmaya hakkın yok.. Direneceksin kardeşim.. Yapacağın tek şey bu: Savaşacaksın..
Bak, sana gerçek bir hikaye anlatayım..
Rahmetli babamın çok sevdiği bir doktor arkadaşı bir hastayı muayene ediyor, vaziyet kötü.. Tedavi filan, nafile.. Yakınlarına bilgi veriyor: Durum umutsuz.. Alın götürün hastanızı.. Üzmeyin, kırmayın filan..
Yakınları denileni yapıyor, hastayı alıp eve götürüyorlar.. Ve o hasta iyileşiyor Bodo.. Sonrasında her sene bir defa doktorun muayenehanesine gelip, kapıdan kafasını uzatıp sesleniyor: “Doktoor.. Ben ölmedim daha, bak!.. Yaşıyorum!..”
Yaratan’dan umut, neden kesilmez biliyor musun dostum?.. Umudun kendisidir çünkü O..
Rahmetli babamın en sık tekrarladığı sözlerden biri şuydu: Allah, altın kapıyı açmadan gümüş kapıyı kapatmaz.. Çam-Sakura’dan şimdilik ayrılırsın, Amerikan Hastanesi devreye girer..
Göreyim seni koçum..
Takibindeyim, ensendeyim.. Kurtuluşun yok benden oğlum.. İnternetim açılmazsa çıkar ben gelirim yanına ulan.. Bırakır mıyım seni..
Hazreti Hızır yanında olsun, sana kol kanat gersin kardeşim..
Sana düşen bir küçük görev: Kendini yormamak, üzmemek, hırpalamamak kaydıyla bizi habersiz bırakmayacaksın.. Anlaştık mı?..
Yanaklarından öpüyorum canım kardeşim..
abi hos geldin ali berber kardesimizin neyi var inşallah fazla ciddi bisey degildir
Korkarım, fazlasıyla ciddi, @ilgrandeturco
?????
Rabbimden ümiti kesmeyin o ne derse o olur Rabbim tüm hastalara şifalar versin