“Bu maçta sahaya şu 11’le çıkacak, şu sistemde oynayacaksınız..” minvalinde bir KHK çıkmadıysa şayet, bu oyun, dolayısıyla bu skor hocaya yazar.
Önüme bir meyve geldiğinde karpuzsa karpuz derim, portakalsa portakal.
Önüme soğan geldiyse “Bekleyelim, sabredelim, bu soğan elbet bir gün patlıcan olur diyecek halim yok benim.
Hocadan umutluyduk, oynatırken.
Beklentimiz büyüktü, kazanırken.
Skorla alakam yok. Bir değil üç gol yiyelim, sorun değil.. Ama bu oyun nedir abi?
Bu oyunla yensen ne olur, yenilsen ne?
Kim kendini kandırırsa kandırsın: Bu oyunla olmaz..
“Böyle kadro kuracaksa”, “Böyle oyun oynatacaksa” bu hocadan da bi’ numara olmaz.
Gidişat olumlu olsun, 10 sene sabrederim.
Bu gidişe 10 gün sabretmek günah..
Dikkat: “Bu gidişe”.. “Bu oyuna”.. Böyle kadrolara..
Çıkan kadro yanlıştı.
Hoca geldikten sonraki galibiyetler de Mario nun etkisi vardı. O da eski haline dönünce takımda eski haline döndü.
2. yarıdaki değişiklikler de yanlıştı Mario ne kadar kötü bile olsa oyunda kalırdı, ox yerine amir, rachica yerine semih başlardı.
Semih te beni hayal kırıklığına uğrattı yine.
Zaten kafadan 10 kişi oynuyoruz immobile ile.
Haftaya gs mağlubiyeti olay çıkarır.
Hoca da başkan da yolun sonuna hızla gider.
Hocam, defansta Talha yetersiz.
Orta sahada Ox yumuşak,
Gedson savruk,
Joao ağır,
Ciro hiç yok,
Rafa bile, ilk yarı yok.
Semih, koşmayan santrfor.
Oof, of..
6/8’de Salih/Amir dene bari be adam..
gs maçına hâlâ immobile ve ox ile çıkarsa ve kötü oyun… Hoca sona doğru hızlanır.
gs maçına 4-6-0 oynamak en doğrusu olur. Santrafor oynayacak oyuncu yok takımda.
Sezon sonunda en az 10 ilk 11 oyuncusu lazım.
Yok gitmiyorlar, belki iyi oynarlar falan hikaye bunlar.
Site de takıma ayak uydurmaya başladı. Doğru sözlere birileri ya da küçük bir grup eksi basıyor. Bu kişilerin takımın iyiliğini istediğinden büyük şüphem var. OGS HGS bahane gerçekler dillerde
Takım bana eksi basmış.
Canım yanmış bağırıyorum.
Üstüne tutup sitedeki arkadaşlar da basıyor eksiyi.
Delirmemek işten değil.
Dost olan gelir, “Abi yapma etme.. Takdir-i İlahidir bu(mesela).
Senlik bi şey yok.. Kendini paralama.. Takım kötü oynamadı, senin gözler bozuk..” filan der..
Yok..
Neden yok,
Sebep yok,
Açıklama yok,
Öyle değil böyle, yok..
Ama eksi var..
Bas eksiyi..
Bas eksiyi..
Bas..
Hoca kendisi bile “Olmadı..” diyor,
Bizimkiler (şikayet ettiğimizde eksiyi bastıklarına göre) “Hayır oldu.. Tam da böyle olmalıydı.. ” diyor.
Twitter’a girin bakın,
Daha 5. dk’da dedim: Bu iş olmaz diye.
20’de dedim.
İlk yarı boyunca dedim.
Gözüm görüyor çünkü göreceğini.
Gördüm,
Dedim..
Takım şöyle,
oyuncular böyle..
Hoca? Miss..
Takımı, oyuncuları, oyunu Eduega görüyorsa,
Ole Gunnar görmüyorsa
Ben Ole’nin nesine sabredeyim birader?
Lambanın ampulü yanıyorsa yanıyor, yanmıyorsa yanmıyor.
İyi oynattığında iyi diyorduk,
Öynatamıyor, kötü diyoruz.
Kötü deyince bas eksiyi.
Ya, bi gidin birader.
Bu son iki maçta hoca iyi sınav vermedi kardeşim.
Verdiyse çıkın verdi deyin.
Ben Beşiktaş’ın taraftarıyım birader.
Ole Gunnar’ın değil.
Aşk olsun ulan size.
Zaten cinlerim başımda.
Üstad bende en az senin kadar üzgünüm lakin bu mesele td le başkan yollamakla çözülecek mevzu değil. Şöyle düşün masuaku nun alternatifi yoktu swenson un yerine oyuncu koyamadik. Kadro yamalı bohça misali neresinden tutsan elinde kalıyor. Kabul etmek lazım ki son 2 maç hoca da formsuz fizik gücü düşük ox ısrarı orta sahayı çok kolay rakibe bırakıyoruz. Bence tersini yapıp Amir başlayıp rakip yorulunca ox u alsa daha etkili oluruz gibi gibi .Ama sonuç aynı bu kadroyu neredeyse sil baştan yapmadan td klop ta olsa değişmez…
Canım kardeşim,
Ben(biz yani) bu adamı oyun oynatsın diye getirmedik mi takımın başına?
Geçen hafta kötüydük.
Olur, tamam, eyvallah..
E, hocasın madem, aksayan yerleri bizden daha önce, daha iyi görüyorsun, görmelisin.
Görsene..
Geçen hafta yenilen aynı takımı sürüyorsan sahaya,
Ya dalga geçiyorsun bizlerle,
Ya kendin dalga geçtin, yapmadın yapman gerekenleri, koca bir hafta boyunca.
Takımda aksayan oyuncuların yerine yenisini koymazsan,
Aksayanı kenara çekip bir başkasını sahaya sürmezsen olur mu?
Canım yanmış “Böyle olacaksa, böyle sürecekse bu hoca da gitsin..” diyorum.
İnsan bi şey söyler,
Bi sarılır teskin eder,
“Sen farkına varamamışsın abi.. Bak hoca şurada şöyle bi dokunuş yaptı..” der..
Biz de “Heee, hakkaten be.. Bak onu görememisim..” filan deriz.
Hocam, ben kitap okuyorum,
bir bölüme geliyorum,
adam öyle şeyler yazmış ki dudaklarım geriliyor, kendi kendime gülümsüyorum..
Bir film izliyorum,
oyuncu öyle oynuyor,
yönetmen öyle yönetiyor,
görüntü yönetmeni öyle fotoğraflar yakalıyor ki boğazıma bir yumruk tıkanıyor,
gözlerim yaşlanıyor
“Vay bee..” diyorum..
Okuduğumu anlarım,
Gördüğümü yorumlarım ben kardeşim.
Bu kadro bu kadarsa, elini tutan mı var?
Başka kadro sürsene sahaya?
Yapmayın yahu..
Zaten sokakta sopa yemiş çocuğu bir de evde döven anne misiniz siz birader?