Dizilerin efendisi!

Daha önce yarattığı yoğun hayal kırıklığına rağmen bana yaşattığı 6-7 senelik heyecanın hatırına bir şans daha vermek istedim buna. Her hafta gününü bekle, nasıl geçtiğini anlayamadan tadı damağında kalarak bitiversin! Ulan bir de bilgisayar korsanı gibiydik ha! Videoyu bul, titizlene titizlene indir; altyazı bekle, dosyaları yeniden adlandırarak bir klasör yapıp flashdiske yükle! İşyerinde çaktırmadan hallet, evdeki emektar bilgisayarda akşam herkesi yatırdıktan sonra bakılacak! Vay lan! Ne günlerdi! Şimdiki gibi değildi ki bu tarz içeriklere ulaşmak. Geceleri hayal alemine dalış kişisel şölenim haline geliyor; biramı açiyorum, çerezimi cipsimi koyuyorum başlıyorum hülyalara dalmaya! Beni gerçeklik duygusundan koparan her şeye kabulüm, o derece! Lost’undan tut Prison Break’e, Breaking Bad’den Walking Dead’e, ne varsa alayına kaptırıp sabahlıyorum. Sabahlara kadar film izlemiyorum tabii; hangisi varsa bir-iki bölüm dizi, sonra kitaplarım… Üstüne bayılmazsam iki üç satır karalama! Hatun sesleniyor öteki odadan, “sabah oldu sabah!” 

Her neyse sözünü etmeye çalıştığım dizi Game of Thrones… yıllarca merakla, hevesle bekleye bekleye takip ettiğim izlediğim; sonundaki saçmalamasıyla “ee, bumuydu!” dedirten dizi…. uzun bir aradan sonra aynı evrenden farklı bir zaman dilimini anlatan spin-off geldi; House of Dragon… ilk başlarda önyargılı yaklaşsamda ejderhalar cekiverdiler gene hayal alemine! 4 bölüm ne ara oynadı; ağzımdan salyalar aka aka nasıl izledim bilmiyorum! 

Bir diğer arkadaşta gene fantastik edebiyatın lokomotifi Lord of the Rings… günün koşullarında rekabet için olsa gerek; perdeden tv dünyasına hızlı bir girişle The Rings of Power’la tanıştırdılar bizi. Kitaplarını okuyan, orta dünya hikayelerine hakim olan arkadaşlar epey eleştirseler de, benim gibi bihaber olanlar hayranlıkla izleyeceklerdir. Müthiş iş çıkarmışlar, tablo gibi sahneler yaratılmış… yaşadığımız ortamın tatsızlığını falan unutturup içine çekiyor. Yok “zenci elf olurmuymuş!” yok “kronolojik hatalar varmış” gibi eleştirilere kulağımı kapatıyorum. Bal gibi de olur kardeşim! Bakın en özgürlükçü, aydın platform benim demek isteyen yapımcıların, kırıntı bile olsa piyasanın dibini sıyırmak isteyen para babalarının şirin gözükme çabası bu. Hal böyleyken lezbiyen cüce de olur, trans hobbit de! Kitabın doğasına değil günün koşullarına bağlı kalmaya çalışılıyor işte! Ne derece doğru tartışılır ama fazla derinini düşünmeden izleyebilirsek oldukça keyifli zaman vaad ediyor. Ben de öyle yapıyorum! 3 bölüm oldu bu da. Merakla beklettiriyor, oldukça emek harcanmış olduğu çok açık; tabii para da…

Hakemleri, tff yi  falan biraz unutmak iyi gelecektir, severmisiniz bilmem ama “House of Dragon” ve “The Rings of Power” dizilerini izlemenizi tavsiye ederim. İzleyenlerin de yorumunu merak ediyorum. 

Sürekli futbol konuşmayalım dedim:))