Çok çabuk gömüyoruz.

Alttaki yazı da @lojistik21 ve @lozan Mustafa’da ışık görmediklerini iletmişlerdi.

Sevgili arkadaşlar, Mustafa henüz 17 yaşında, hatta yarın doğum günü. 18’ine girecek.

GS’ye süper kupada attığı golün üzerinden 7 ay geçti. (link aşağıda olacaktır.)

Bu golün maçını da tekrar izlemenizi tavsiye ederim. Zira bu maçtan sonra Mustafa’ya hangi teknik direktör ne kadar şans verdi? Kim destekledi, kim gelişimine katkı vermeye çalıştı? Yönetim veya altyapıda bulunan şahıslar gelişimi için neler yaptı bileniniz var mı? 

Ben söyleyeyim size şimdiden; Hiç kimse hiçbir şey yapmadı. Derseniz ki kendisi bir antrenör tutsun, ayda 45.000 TL’ye oynayan bir çocuktan bahsediyoruz, değil antrenör, yol parası zor çıkıyordur İstanbul şartlarında.  

Örnek Semih, geçen sene fırtınanalar estiren Semih’ten bugün eser yok? Niye çünkü ne altyapıda ne de üst yapıda mental olarak bu çocukları destekleyecek, sporcu olarak sağlam ayakta durdurabilecek, gelişimine katkı sunabilecek hiç kimse yok maalesef. Ne Veli, ne Serdar, ne de Ole’nin ekibinden birisi…

Burada da @deliziya ile ters düşüyoruz.

Zira teknik kadro ordusu kuruldu ancak hala 11 belirlenirken vasatları oynatmaya devam etmek niye? Neden Semih bu kadar geriledi? Neden Fahri milli takımda ve U-19’da coşarken A takımda forma yüzü görmedi? Neden Mustafa süre bulamadı son iki maç öncesinde? 

Sevgili @deliziya abim; Ole ve Moe buraya gelmeden önce 16, 17, 18 yaşında çocukları hiç korkmadan sahaya sürüyordu, buraya gelince niye elini korkak alıştırıyor? Bu kadar donanımlı teknik adamlar orada bir şeyler denerken bize gelince niye mokoko?

Ben şunu bilirim; Beşiktaş gibi büyük bir kulüpte oynamak için yüksek bir performans ve istikrar gereklidir. Ama öncelikle istikrar.

Misal sezon başında Emirhan yerini kaybediyor, gereksiz önde basıyor, çalım yiyor, Beşiktaş’ın stoperi asla olamaz, kazmanın teki cart curt diye gömüldü de gömüldü. O gün şunu söylemiştim; tüm bu sorunlar taktik kaynaklıydı. Ortasaha da yeterli sertlik olmadığı için Emirhan o sertliği sağlamak ve yumuşak olan ortasahamızın geçirgenliği önlemek amaçlı sürekli önde basıyordu. Şimdilerde Emirhan öne çıkmıyor, yine taktik gereği ama orta saha ne halde? Pamuk gibi, topu alan bizim orta sahayı elini kolunu sallayarak geçiyor. Diğer yandan baktığımızda da Emirhan şuan stoperlerimiz arasında en sağlamı, en istikrarlısı ve en başarılısı. 

Doğru mu? Doğru. Neden peki? Çünkü istikrarlı bir şekilde forma şansı buldu Udokhai sakatlandıktan sonra. Bizim için bu bir şanstı. Udokhai’nin sakatlığı Emirhan’ı kazandırdı bize. Yıllardır sıkıntı çektiğimiz sol stoper sorunumuz ortadan kalktı ama taraftara kalsaydı sezon başı çöp edilmiş ve gitmişti devre arası. 

Kaldı ki dünkü maçta Rafa Silva ne yaptı desem şimdi, ooo ardı ardına hedef gösterdinler, ona da göz dikildiler vs. vs. Top geldiğinde Rafa Silva gol attı da Mustafa’ya top getiren oldu mu? İleri uçta tek başına serbest bırakıldı mı Mustafa? Geri gelme, adam kovalama dediler mi? Getiren oldu da Mustafa vuramadı mı topa? 

Açın istatistiklerine bakın Göztepe maçının, 1 kaleyi bulan şutu dışında Rafa mesela ne yapmış? 0 isabetli orta, 0 kilit pas, 2 uzun pastan 1 isabetli pas, 8 zeminde ikili mücadeleden 3 kazanılan, 5 kaybedilen, 0 hava topu, 3 top sürme girişiminden 1 başarı, 44 topla buluşma, 32 geri, 12 öne oynama, 22 isabetli pas. Ceza sahasında topla buluşma 1. 0.29 gol beklentisi. 

Mustafa’ya bakıyoruz, kaleyi bulan şut yok, 0 isabetli orta, 0 kilit pas, 1 başarılı uzun pas, zeminde 8 ikili mücadeleden 5 kazanılan, 5 hava topundan 3 kazanılan, top sürme girişimi 2’den 1 başarılı, 28 topla buluşma, 9 geri oynama, 11 ileri oynama. Ceza sahasında topla buluşma 0. Gol beklentisi 0.08. 

Çok mu iyi şimdi istatistiklere göre on numara bölgesinde oynaması gerektiği halde forvet oynayan Rafa’nın oyunu? Rafa’ya top mu getirdiler yada verdiler abi demesini biliyorsak, Mustafa’ya top mu getirdiler abi demesini de bileceğiz. Mustafa’ya eleştirinin dibini saplarken, Rafa’ya laf ettiğimizde vay anam Rafa’ya da mı olmasın artık… 

Rafa’yı forvet oynatma uğruna hem Semih hem de Mustafa santrafor olarak oynayamayıp çizgilere kenarlara atılırken vicdanım sızlıyor benim, kusura bakmasın kimse. Bu iki çocuğun yıllık maliyeti 25 milyon TL. Ciro + Rafa maliyeti 1 Milyar 300 Milyon TL. Bu paralara ne alt yapılar kurulur, nasıl oyuncular yetiştirilir, kaç Ciro, kaç Rafa çıkartılır o alt yapılardan tahmin edebiliyor musunuz? Birde böyle düşünün bakalım. 

O yüzden hiçbir maçta ne kendi bölgesinde oynamayan Mustafa’yı, ne de performansının en iyi döneminde sırf taraftarın İmmobile aşkı için harcadığı Semih’e tek kelime etmem ben. Çocukların fazlasıyla hakkına giriliyor zaten. 

Alttaki yazı da bundan sebeptir. Fahri Kerem Ay, Mustafa Hekimoğlu, Arda Kılıç, Arda Berk Özüarap, hatta Kartal Kayra… Biz kendi çocuklarımıza asla inanmıyoruz, güvenmiyoruz, şans vermiyoruz ama ne hikmetse gökten zembille iner gibi takıma koyduğumuz anda müthiş başarılı olmalarını da istiyoruz.

Önce kendi evlatlarımızı gömmeyi bırakmalı, onlara güvenmeliyiz, istikrarlı bir şekilde forma verip kazanmayı denemeliyiz. Ben olsam öyle yapardım diyeyim artık, ne diyeyim başka bilemiyorum. 

————————————————————————————————————————————————————————————-

Geçenlerde bir arkadaşta foruma yazmamayla ilgili bir şey söylemişti. Taraftarın bıkkınlığından ve vazgeçişinden dem vurmuştu. 

Aslında ben her maç için ayrı ayrı takımla alakalı notlar, bireysel oyuncu performansları vs yazmayı çok isterdim. Hala da kendi kendime yazıyorum, notlar alıyorum ve asla hiçbir yerde paylaşmıyorum.

Taraftarımız oyunculara “Başkan ve teknik direktör yiyen oyuncu grubu!” diye sallarken, aynı taraftarlarımız kendi oyuncularımıza “Çöp, vasat, kifayetsiz, bundan cacık olmaz” gibi kelimeler kullanarak oyuncu yiyen bir gruba dönüşmüş durumda. O yüzden yazasım gelmiyor açıkçası. Bu yazıyı bile yazarken çok zorlandığımı söylemeliyim. Defaatle sildim, sonra geri yazdım, en azından arkadaşları bilgilendirmek için.