* Brad Friddle kulüpten uzaklaştırılmış. Yani, Türkçesi: Kovulmuş. Nedeni niçini bilinmiyor henüz ama hep söylendi, hepimiz söyledik burada: gs’dan adam alınmaz. Almayın kardeşim..
* Samet Aybaba da kulüpten uzaklaştırılmış. Yalnız, burası karışık biraz. Hoca da mı (kovulmuş demeye dilim varmıyor) gönderilmiş, kendi mi istifa etmiş bilinmiyor. Yahut en azından ben bilmiyorum.
* Bu habere bağlı olarak Aybaba’nın perşembe günkü maçın ardından, takım yurda döndükten sonra cumartesi günü bir basın toplantısı düzenleyeceği, bu toplantıda zehir-zemberek açıklamalar yapacağı söyleniyor.
* Bu gönderme/gönderilmelerden 2. Başkan Hüseyin Yücel’in “bile” haberi olmadığı söyleniyor. Artı, Yönetim Kurulundaki kimi üyeler arasında ciddi manada ayrışmalar, hatta “tartışmalar” yaşandığı ifade ediliyor. Bu doğruysa şayet Beşiktaş’ı gerçek manada kaotik günler bekliyor demektir.
* Bugün, yani 27.Kasım.Çarşamba günü Başkan Arat’ın Tevfik Yamantürk ile bir toplantı yapacağı söyleniyor. Ve açık bir biçimde ifade edilmemekle birlikte Hasan Bey’in başkanlıktan ayrılmasının “dahi” masada olduğu konuşuluyor.
* Hasan Arat’ın başkanlıktan ayrılması durumunda, mayıs ayındaki seçime kadar, Hüseyin Yücel başkanlığında geçici bir yönetim kurulmasının da ihtimaller dahilinde olduğu söyleniyor.
* Hocaya gelince: Aslında, perşembe günkü Uefa maçı olmasaydı, GvB’nin, bu hafta itibariyle takımdan uzaklaştırılacak olduğu ve hatta bu uzaklaştırmanın maksimum fener maçından sonra yapılacağı konuşuluyor.
* Takımda bu zamana kadar vaktinde zamanında yapılmakta olan maaş ödemelerinin an itibariyle gecikmeye düştüğü, bunun da oyuncular arasında huzursuzluk yaratmaya başladığı da -son olaylardan bağımsız olarak- konuşuluyor.
…..
Son derece üzücü ama “Ben geliyoruuum” diye bangır bangır bağırarak gelen ama doğruyu söylemek gerekirse bu ölçüde büyük olması beklenmeyen “Bir Kriz Daha..” geldi başımıza.
Ne olduğu, neden olduğu, nerelere varacağı belirsiz bu çalkantının en başta kulübün mali yapısını “Yıkım ölçüsüne” varmayacağını arzuladığım bir biçimde sarsacağı kesin.
Aklımdayken söylemek isterim:
Paralı Başkan evet, tamam, günümüzdeki spor dünyasına bakıldığında kaçınılmaz olarak sapılmak zorunda kalınan bir yol, eyvallah.
Ama, parayla bağını kopartmış, milyon euroları bozuk para olarak algılayacak ölçüde varlıklı kişilerle yürünecek bu yol özelde bizi ve fakat genelde bütün kulüpleri yok olmaya götürür, götürüyor, götürecektir. Benden söylemesi.
“E canım parayı dökmezsek falanca oyuncu gelmiyor..” Gelirse ekime kadar, gelmezse Taksim’e kadar..
“Tamam ama rakipler bu işi nasıl yapıyor?..” Rakiplerin amuniyyum arkadaş. Biz kendimize bakalım. Şakası yok: Gidiyoruz.
Çok üzgünüm, Çok şaşkınım, Çok tedirginim..
Bu paralı başkanlar babasının hayrına para vermiyorlar. Kulübe borc olarak yazılıyor kimse de parasını bırakmıyor. Bi güzel de kendi reklamlarını yapmış oluyorlar.
..ve bu arada kulübün boynuna akla zarar bir borç yükü takıyor.. @maf01
😐😔😕🤐