içinde

Ali'nin Takkesi..

Ali’nin Takkesi!

Halk arasında bir laf vardır: “Ali’nin takkesini Veli’ye, Veli’nin takkesini, Mehmet’e” diye…

Bu sezonun özeti GS için buydu birazda..

Ama onlar biraz tersten gittiler. Mehmet’in takkeyi Çebi’ye, Çebi’nin takkeyi Ali’ye giydirip yollarını buldular.

Sezon başında TFF’yi biz şampiyonlar liginde oynayacağız, şöyle takımız, böyle tekiz, Avrupadayız vs vs diyerek tehdit edip önce Mehmet’in takkeyi kafadan söküp aldılar ve Çebi’ye taktılar. Ekşi suratlı zaten onlardan yanaydı, hemen gereğini yaptı. 10. Haftada Beşiktaş’ı lige havlu attırdılar.

Sonra Çebi’ye öyle bir sardırdılar ki Mehmet parmak bile salladı. Beşiktaş başkanı takkeyi kaldırıp atıp taraftarı arkasına toplayıp o TFF’yi yıkması gerekiyordu. Yapamadı. Sonra takkeyi önüne aldı, seçime gitti ve kendini de takımı da bitirdi.

Sonra o takke Çebi gidince Ali’ye takıldı. Ali’nin takkeye birde fırfırlı helikopter pervanesi taktılar sanki. Adamı delirttiler bildiğin. Son maça kadarda takke Ali’nin kafada takılı kaldı. Çünkü Mehmet takkeyi bir daha giyebilmek için görevini tamamlamış, Çebi bitmiş, takımı çoktan geriye düşmüştü.

Tabi bu takke olayının başlangıcı ise çok farklı yerden geldi.

Ali elini cebine atmıştı.

Ne zaman olmuştu bu olay?

Tam da sezon başında..

Birileri Ali’yi saygısızlık ettiği gerekçesi ile silmişti ama Ali gereğinden fazla güçlüydü de! Zira ülke ekonomisinin %10’u sadece bu adamın çalıştırdığı topluluktan dönüyordu. Öyle kolayda değildi etki edebilmek! Kafası bozulup “Köyü satarım ha!” gösterisini, piyasayı takip edenler bilir, Tat Gıda’yı satmakla yaptı Ali. O yüzden onun saygısızlığını, onu küçük düşürerek karşılık buldurmaya çalıştılar.

Ancak iş sadece Ali’yi bitirmek gibi görünmemeliydi. Sadece Ali’ye oynarlarsa Fenerlileri rahatsız edeceğini düşündüler. Bu sefer taktik değişti. Bir hafta Beşiktaş’a yüklendiler, bir hafta Fener’e acayip hakemler verdiler. Bir gün mazota, diğer gün benzine yada bir gün bir sigaraya, diğer gün başka bir sigaraya zam yapıp insanların tepki göstermek yerine birbirleriyle dalga geçmesini sağladıkları sistemi denediler. Tuttu! Bir hafta Beşiktaşlılar Fenerlilere oh olsun dedi, sonraki hafta Fenerliler Beşiktaşlılara.  

Ali’yi Fener üzerinden vururken Beşiktaş’ı da onunla birlikte gösterdiler. Bu işi de salıncak olayıyla yaptılar ve ikisini beraber uçuruma yuvarladılar. 

Hatta küskünlük şöyle açıklanacaktı; “Ben artık fenerli değilim, milli takımı tutuyorum.”

İşte GS’nin bu sezonki aşırı derecede kollanmasının yegane sebebi de buydu. 

Ali son bir hamleyle takkedeki fırfırı iyice delicesine çevirip ek Yapıkredi’yi satışa çıkartacağını fısıldadı piyasaya. Bu iki şirket ülke ekonomisinin %2’sine tekabül ediyordu. Biri gitmişti, diğer için de hafta içi pazarlık yapılacaktı. Apar topar birileri Ali’yi ikna etmeye diye koştu. Nitekim başarılı da oldu ve Ali geri adım attı.  

Ali bu durumun doğruluğunu da şöyle açıklayacaktı: “Bizi kafa kafaya getirmeye çalışan, iktidarın çevresinde bize kafayı takmış bir grup var!”.

O grubun kim olduğu zaten belliydi! Ali’de biliyordu ama direk isim veremedi.

O grup yanak okşattı, pohpohlandı ve şampiyon edildi.

İşte bu sezonun özeti buydu dostlar.

Gelecek sezon bakalım bize nasıl bir senaryo ve kurgu izletecekler.

Hep birlikte göreceğiz.  

Bir cevap yazın

GIPHY Uygulama Anahtarı Ayarlanmadı. Lütfen Kontrol Edin

  1. Dönen dolaplari cok güzel özetlemissin kardesim.100 arti veriyorum.
    Sasilacak ve korkuyla takip edilcek bir durum.Türkiyenin en büyük iki kulübüyle oyuncakla oynar gibi oynama gücünü nerden oliyorlar,bunlarin arkasindaki güc nedir,kime dayanir,kimden gelmetedir.Türk futbolu ve bizim icin cok vahim ve korkulacak bir durum.bu batakligin bir an evvel kurutulmasi lazim.ama nasil?

    2