içinde

Dibe vuruş.

Geçen hafta perşembe günü elimdekileri derlemiş, bitirmek üzereydim. Hatta birkaç ufak şeyi de yanlış olmasın diye tekrar teyit ettirdim. Sonra bir telefon geldi. E kardeş, elindekileri yayınlama, bize bir gönder, sosyal medyada infial yaratmasın, Beşiktaş’ı küçük düşürücü bilgiler var, lütfen önce biz bir okuyalım dendi, tabi bende elimdekileri hiç şüphesiz hukuki sorumlulukta gerektirdiği için paylaştım.

Birkaç gün bekledim, ben sordum akıbetini bilgilerin, önce biz bir araştıralım ki şuan araştırıyoruz, eğer bu yazılanlar gibi durumlar varsa, divanda hesap verecek çok kişi var dediler, doğrudur dedim. Hala bekliyorum, bakalım ne çıkartacaklar.

Bu konuda anlayış bekliyorum arkadaşlar, bende ilk başta başladığımda basit şeyler gibi gördüğüm şeyleri eşeledikçe çok enteresan sonuçlar çıktı. İnanın sadece divanda hesap vererek geçiştirilecek şeyler değil, normalde de adliyede cezai olarak hesap sorulması gereken çok şey var. Eğer hareket olmazsa bizatihi kendi elektronik imzam ile suç duyurusunda bulunacağım, bundan şüpheniz olmasın. 

Öte yandan bakıyorum; Perşembe gecesi iki başkan adayı çıkıp konuşacak. Yalnız dikkatinizi çekmek isterim; 

Başkan adayları Serdal Adalı ve Hüseyin Yücel. E ne var kardeşim diyebilirsiniz, haklısınız. 

En başta mevcut olandan başlayalım, Hüseyin Yücel.  

29 Haziranda bir yazıda şöyle sormuşum ; “Öte yandan; Mayıs 2025’te Seçimli Olağan Genel Kurul var. Seçim öncesi şu görüntüde devam edilirse 60-65 Milyon Avro maaş skalasına çekilmiş, imza paralarıyla yaklaşık 100 Milyon Avro para alan bir oyuncu grubu oluşturup, sezon içinde olası bir başarısızlığında mevcut yönetimin seçilememe durumunun da doğacağını düşünürsek eğer yeni gelecek yönetimin kucağına bırakmak reva mı bu kadar yüksek maliyeti? Ya da kendilerine bağımlı hale mi getirmek istiyor birileri? Kafamda deli sorular!”

Yazı linki: https://www.kartalyorum.com/vizyon-4/

Hüseyin Yücel geçenlerde yaptığı açıklamada ne dedi peki?

“Başkanın istifasından sonra eğer biz olmasaydık ödemeler yapılmasaydı, kulüp kayyuma kadar giderdi.” 

Teşekkür ederiz başkanım, iyi ki varsınız yahu, siz olmasanız biz ne ederdik, bizi göbeğinizden kendinize bağladığınız içinde teşekkür ederiz. 

Ayrıca teşekkür ederiz başkanım, fuzuli Şakul Kaan’ı tüm yolsuzluklarına ve yanlışlarına rağmen yanınızda tutmaya devam ettiğiniz için. 

Düşünün 1 yılda kulüp tarihinin en kötü yönetimi olmuş yönetimin as başkanı olduğunuz halde, kulübü ödenemez borçların altına elbirliğiyle soktuğunuz halde, göbeğinden kendinize bağımlı hale getirdiğiniz halde hala başkan adayısınız ve hala elinize yüzüne bulaştırdığınızı kabul etmeyerek, üstüne adaysınız! 

Pes!

Sonuç olarak 29 Haziran’da sorduğum sorunun tamamı gerçekleşmiş oldu. Tarihi fırsatta kaçırıldı.

Serdal Adalı’ya gelince…

Yıldırım Demirören sığırının as başkanıydınız, Portekiz çetelerinin geldiği, borçsuz ve kasasında nakit para olan Beşiktaş’ın borç batağına sürüklendiği dönemin as başkanıydınız, hatta bugünlere gelinmesinin ön ayak takımının bir parçası olmuştunuz. Şimdi kalkmış yüksek maliyetli oyunculardan çıkmaktan bahsediyorsunuz ve insanı güldürüyorsunuz. 

Zor o işler siz daha iyi bilirsiniz aslında. Feda döneminde bir gördük, geçen yaz transfer sezonunda ikincisini, gelecek sene de üçüncüsünü çekeceğiz. 

Beşiktaş’ın başkan adaylarına bak! İkisi de Beşiktaş tarihinin en kötü yönetimlerinin as başkanları!

Kimlere kaldı canım Beşiktaş!

Çözüm mü? 

Çok basit.

Kayyumsa kayyum kardeşim, bu takım 3. lige de düşse taraftarı feda dönemindeki gibi yine yanında olur. 

Dibe mi vurmamız gerekiyor? 

Hiç şüphesiz! Zira eşrafın bir temizlenmesi gerekiyor!

Dibe de vuracağız, yakındır!

Bir cevap yazın

GIPHY Uygulama Anahtarı Ayarlanmadı. Lütfen Kontrol Edin

    • Değil Fehmi bey, kulüp üzerinden çok fazla cukka olayı var. Adı geçenlerin istisnasız hepsinin komisyonculuğu var. 15-20 milyon taraftarı olan bir kulübü siyaset sattıramaz, öte yandan bu borç gidişatıyla hiç kimse de elini taşın altına koymaz. Divan kurulu da tüzük gereği seçim tarihi verir durur, oyuncular serbest kalmaya ve Uefadan ceza üstüne ceza almaya başlar kulüp. Böylece takım küme düşer. Orduspor’da olduğu gibi.

      1