Muhtıra..

Beşiktaş’ın hazırlık maçlarını izleyip de takımı çok beğendim demek mümkün değil. Bu burada kalsın..

1. ) Beşiktaş’ın 3’lü sistemle oynayacağı 6 aydır biliniyor. Bu sistemin kaya gibi 3 savunmacı gerektirdiği de hepimizin malumu. Biz ne yaptık? Saiss dışında oraya dokunuş yapamadık. Üzerine Rıdvan’ı kaybettik. Hazırlık maçlarında savunma hattında kimler oynadı? Necip, Welinton, Montero, Berkay vs.. 

2. ) 3’lü anlayışın alameti farikası arka tarafın ortasahayla mesafesini ve bağlantısını ayarlayabilen, topu en etkili ve hızlı şekilde ön bölgeye ”hatasız” aktarabilen  savunma oyuncularının kadroda bulunmasıdır. Sözü geçen oyuncularla sahaya çıkan bir takımın değil 3’lü, 5’lide bile problem yaşayacağı açık. Beşiktaş’ın su gibi ihtiyaç duyduğu stopler nerede kardeşim? Biz neden hala Keny’nin peşindeyiz? Biz neden hala 1-2 oyuncuyla transferi kapatacağız diyoruz? Beşiktaş’ın, bırakın kadro derinliğini, as kadrosu için en az 4 oyuncuya ihtiyaç duyduğu görülmüyor mu?

3. ) Türk futbolunda artık midemi bulandıran şeyler var. Bunlar; ”babacanlık” kültürü, teknik ve taktiğin ötelenip ”hadi aslanım”larla işin kotarılabileceği düşüncesi, bilim ve profesyonelliğin göz ardı edilmesi, 50. dakikadan sonra geberen futbolcular, fiziksel ve mental problemler yaşayan oyuncular, disiplinsiz tutum ve yönetim anlayışları vs.. Tüm bunları geride bırakıp profesyonel anlayışı benimseyen kulüplerin diğerlerinin önüne geçeceği ve kolay kolay yıkılmayacağı düşüncesini benimseyenlerdenim. Bu bağlamda İsmael’in getirilmesini doğru bulduğumu defalarca dile getirdim. Serdar’ın çok doğru şekilde kamptan gönderilmesi bile söylediklerimi kanıtlar nitelikte. 

4. ) Peki daha 3 gün önce 3’lü sistemin arkasında durduğunu söyleyen İsmael’in bir anda sistem değişikliğine gitmesi normal mi? Liglerin başlamasına 1 hafta kalmışken, 6 aydır 3’lü sistem için planlama ve hazırlık yapılmışken, pat diye her şeyi sil baştan yapmak ne derece doğru? Umarım bu bir muhtıra değildir…

5. ) Kulübün bugün yaptığı açıklamanın vahametinin farkında mısınız? Bu sezon tek resmi maç oynamamış takımın teknik direktörünün yönetimce (!) koruma altına alınması neyi gösterir?

Ben söyleyeyim..

Beşiktaş’ın süreç yönetimi ve iletişim açısından sancı çektiğini..

Geçen sezona nasıl kaos içinde başladıysak, bu sezon aynı sürece tekrar mahkum olduk. Üstelik ön bölge için şahane dokunuşların yapıldığı bir sezona.. 

Çok geç kalındı ama her şey bitmiş değil. Savunma hattını ve bek eksikliklerini tamamlayacak olan Beşiktaş, bu ligin en büyük şampiyonluk adayı olacaktır.

Hazırlık maçlarındaki görüntüyü hiç beğenmesem de, Valerien İsmael’in çok başarılı olacağına, kadro zafiyetinin giderilmesinin ardından yalnızca fizik güçle  bile çok maç çözeceğine, alttan gelen çocukların her bakımdan daha nitelikli gelişim sağlayacağına inanıyorum.. 

İşin sonu nasıl sonuçlanır bilmem. Ben hocayı sevdim arkadaş 🙂