Sahanın içinde ne görüyoruz?

Bana göre Beşiktaş’a yapabileceğimiz en büyük kötülük, birtakım hayali düşmanlar yaratıp evimizin içindekileri görmezden gelmek olacaktır. Dün akşamki maçta ben Ali Şansalan’ın bazı faul pozisyonları ve kart tercihleri dışında maça bizim aleyhimize çok etki ettiğini düşünmüyorum. Hatta son dönemdeki hasmane eğilimin aksine, cesaretle, hem Balotelli’nin golünü hem de Samet’in ikinci golünü UEFA eğitimlerine örnek olacak doğrulukta iptal ettiğini gördük. Mümkün olduğunca seyirci baskısına da direndi. Bu maçta hakemden yana şikayet edecek bir durum olduğunu söyleyemeyiz. En azından duygusal veya “fanatik” gözlükle bakmıyorsak.

Diğer taraftan, her fırsatta ve her olumsuz sonuçta futbol harici nedenlerle Cumhurbaşkanı’na laf yapıştırmaya ve işi siyasete çekmeye meraklı arkadaşlarımız var. Ben sizinle aynı fikirde değilim. Burası siyasi bir platform olsa ben de hangi siyasiye veya partisine nasıl “çakacağımı” da gayet iyi biliyorum; hem de belgeleri ile birlikte, hiçbir dayanağı olmayan duygusal yorumlarla da değil. 

Bu yorumumla bazı arkadaşları üzdüysem kusura bakmasınlar, onlarla yüz yüze tanışmamış olsam da bu güzel insanları gerçekten seviyorum. Benim de aynı onlar gibi düşünen akrabalarım ve çok yakın arkadaşlarım da var. Ancak her olumsuz sonuçlanan maçtan sonra sahanın dışına çıkıp asıl sorumluları bir tarafa bırakarak berbat futbolumuzun sürekli siyasete alet edilmesine de razı değilim. Bazılarımız eşiyle kavga etse bunu Erdoğan’a bağlayacak ruh halindeler. Gerçeklikten kopmuş vaziyetteler. 

Israrla söylüyorum, burası siyaset forumu veya meydanı değil. Herkes sizinle aynı şekilde düşünmek zorunda da değil. Zaten Beşiktaş’ın durumu yeterince moral bozucu. Buradaki nezih ortamı, sorunlara birlik olup çözüm bulmak yerine sürekli alakasız, desteksiz iddialarla ve siyasi yorumlarla bölünmüş bir platform haline getirmenin hiçbirimize faydası yok. Sahanın içinde kalalım. Önce biz ne oynuyoruz, ona bakalım. Bütün bu sezon – belki sadece Aboubakar ayrılmasa dahi – çok farklı olabilirdi. Sonuçta diyeceğim, Rabbim hepimize sağlık ve huzur versin. Bodo kardeşimiz aramızdan ayrılalı aylar geçti. Aklıma gelmişken onu da rahmetle anıyorum.